Ekonomi

İklimlendirme, ikinci yarı yıla sipariş artışıyla girdi

Mehmet Hanifi GÜLEL

İklimlendirme sektörü, yıl sonu hedeflediği 7,8 milyar dolar ihracat rakamına ulaş­mak için faaliyetlerini sürdürü­yor. Fuar katılımı ve alım heyet­leri organizasyonlarıyla iklim­lendirme sektörü, her geçen gün yeni pazarlarda yer alıyor. Sek­törün yılının ilk yarısında yeni pazarlara açılarak global çapta varlığını güçlendirmeye devam edeceğinin sinyallerini verdiği­ne dikkat çeken Mehmet Şanal, “Sektörde iç pazardaki hareket­lilik oldukça umut verici.

İhra­cat tarafına bakıldığında ise yı­lın ikinci yarısında siparişlerde genel olarak bir artış trendi göz­lemliyoruz. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu pazarlarında talep ar­tışı yaşanıyor. Bazı bölgelerde ekonomik belirsizlikler ve ener­ji fiyatlarında dalgalanmalar ol­sa da genel olarak yılın ikinci ya­rısında sektörümüzde olumlu bir sipariş artışı beklentisi mev­cut” dedi.

Sektörün geçen yılın ilk 6 aylık dönemine oranla ih­racat miktarının yüzde 0,8 ora­nında artığını belirten Şanal, yı­lın ilk altı ayında 3,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiğini aktardı. En çok ihracat yapılan ilk iki böl­geden birinin yüzde 56’lık pay­la Avrupa pazarı ve ikinci sıra­da yüzde 17’lik oranla Bağımsız Devletler Topluluğu yer aldığı­nı bildiren Şanal, özellikle yaz dönemindeki hızlanmanın yı­lın üçüncü çeyreğinde de devam edeceğini ve yıl sonu ihracat he­deflerine ulaşacaklarını öngör­düklerini iletti

İç pazarda split klima satışları 2 milyona ulaştı

Bu yılın ilk altı ayında tesisat sistem ve elemanları, havalan­dırma sistem ve elemanları, ya­lıtım malzemeleri, soğutma sis­tem ve elemanları gibi ürünlerde belirgin ihracat artışları gözlem­lendiklerine vurgu yapan Şanal, “Tesisat sistem ve elemanların­da 1.31 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdik. Tüm dünyada gi­derek daha fazla önem kazanan havalandırma sistem ve eleman­larında ise ihracatımız yüzde 4.8’lik bir artışla 453 milyon do­lara ulaştı.

Soğutma sistem ve elemanlarında 542 milyon dolar olan ihracatımız, ısıtma sistem­leri ve elemanları kategorisinde 643 milyon doları buldu. Bunlara ek olarak yalıtım malzemeleri ka­tegorisinde de 75 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. İç pazar­da mevsim normallerinin üze­rinde seyreden sıcaklıklar, split klima satışlarına büyük bir iv­me kazandırdı. Hatta split klima bayi ve satış noktalarında özel­likle 12.000 BTU, 18.000 BTU ve 24.000 BTU hacimli cihazlarda tedarik sıkıntısı yaşanıyor. Bu ta­lep sonucunda split klimadaki iç pazar satış miktarının 2 milyon adet cihaz olacağını tahmin edi­yoruz” diye konuştu.

Kombi ih­racatında yaşanan yavaşlamanın en temel sebebi yeşil dönüşüm kapsamında fosil yakıtlarla çalı­şan kombi satışlarına olan tale­bin azalmasına bağlayan Şanal, “Özellikle de AB ülkelerinde net sıfır karbon hedefi, bu süreci da­ha da hızlandırıyor. Avrupa’daki gelişmeler, ithalatçı ülkelerde­ki ekonomik sıkıntılar ve deği­şen enerji politikaları da kombi talebini olumsuz yönde etkiliyor. Ayrıca ham madde fiyatlarındaki artışlar da maliyetleri yükselte­rek ihracatın yavaşlamasına ne­den oluyor” ifadelerini kullandı.

Isı pompası üretim kapasitesi 500 bine çıktı

Türkiye’de ısı pompası üre­timi hızla arttığını ve bu alanda ciddi yatırımların yapıldığına dikkat çeken Şanal, Türkiye’nin toplam ısı pompası üretim kapa­sitesinin yıllık 500 bin adet ci­varında olduğu tahmin edildi­ğini ifade etti. Sektörde faaliyet gösteren büyük firmaların hem iç pazar taleplerini karşılamak hem de ihracat kapasitesini ar­tırmak amacıyla bu alandaki ya­tırımlarını artan bir ivmeyle de­vam ettiğini belirten Şanal, “Isı pompası üretimine yeni başla­yan ve üretime yönelik yatırım­ları devam eden firmalarımız var. Devam eden yatırımlar da hayata geçince daha net bir bil­gi paylaşımında bulunabiliriz” açıklamasında bulundu.

“Yatırıma hazırlanan yerli, yabancı firmalar var”

Türkiye’de iklimlendirme sektörüne yeni yatırım yapmaya hazırlanan veya giriş yapan birçok yerli ve yabancı firmanın bulunduğunu aktaran Şanal, “Özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji sistemlerine yönelik yatırımlar ön planda. Bazı global firmalar Türkiye’yi bölgesel üretim ve lojistik merkezi olarak değerlendiriyor.

Bu nedenle üretim tesislerini Türkiye’de kurarak hem Avrupa’ya hem de Ortadoğu’ya daha hızlı ve verimli bir şekilde ulaşmayı hedefliyorlar. Türkiye’nin stratejik konumu ve gelişen altyapısı, bu firmalar için önemli bir cazibe merkezi haline geldi. Bu yatırımlar, sektördeki rekabeti artırırken, teknoloji transferi ve istihdam olanaklarını da beraberinde getiriyor. Bölgesel kalkınmayı da destekliyor” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu